Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

yer vermek

  • 1 уделять

    ayırmak (zaman)
    * * *
    несов.; сов. - удели́ть
    ayırmak; vermek

    уделя́ть вре́мя дома́шним дела́м — ev işlerine zaman ayırmak

    уделя́ть ме́сто чему-л.yer vermek

    уделя́ть вре́мя кому-чему-л.zaman ayırmak

    он суме́л удели́ть нам це́лый час — bize tam bir saat vakit ayırabildi

    пре́сса удели́ла э́тому собы́тию значи́тельное ме́сто — basın bu olaya geniş / büyük bir yer verdi

    Русско-турецкий словарь > уделять

  • 2 подсаживать

    несов.; сов. - подсади́ть
    1) (на лошадь, в вагон и т. п.) binmesine yardım etmek
    2) разг. (сажать к кому-л.) yanına oturtmak; yerleştirmek
    3) (брать на телегу и т. п.) yer vermek, almak
    4) ( о растениях) (daha da) dikmek; ekmek

    подсади́ть пять дере́вьев — beş ağaç daha dikmek

    Русско-турецкий словарь > подсаживать

  • 3 допускать

    sokmak,
    izin vermek; meydan vermek,
    izin vermek; katlanmak,
    tahammül etmek; ihtimal vermek,
    varsaymak
    * * *
    несов.; сов. - допусти́ть
    1) sokmak; izin vermek

    не допуска́й его́ сюда́! — onu buraya sokma!

    допуска́ть кого-что-л. к ко́нкурсу — birinin, bir şeyin yarışmaya katılmasına izin vermek

    2) (позволять делать что-л.) yer / meydan vermek; izin vermek; katlanmak, tahammül etmek ( терпеть)

    что́бы не допусти́ть па́ники — paniği önlemek için

    э́того допуска́ть нельзя́! — buna yer verilemez!

    3) ( считать возможным) ihtimal vermek; var saymak, kabul etmek ( предполагать)

    я не допуска́ю тако́й возмо́жности — bunun olabileceğine ihtimal vermiyorum

    я допуска́ю, что он мог э́то сказа́ть — bunu söylemiş olabileceğini aklım kesiyor

    допу́стим, что... —... var sayalım;... kabul edelim

    ••

    допусти́ть оши́бку — yanlışlık / hata yapmak

    Русско-турецкий словарь > допускать

  • 4 выбор

    seçme,
    seçim; çeşit
    * * *
    м
    1) врз seçme, seçim; çeşit (-di) ( ассортимент)

    вы́бор профе́ссии — meslek seçimi

    ино́го вы́бора нет — başka şık / seçenek yok

    предоста́вить пра́во вы́бора — seçme / hakkı vermek

    останови́ть свой вы́бор на чём-л.birşeyde karar kılmak

    он сде́лал свой вы́бор — seçimini yaptı

    стоя́ть / оказа́ться перед вы́бором — bir seçim karşısında olmak / kalmak

    вы́бор ме́ста для строи́тельства — yapı için yer seçimi

    2) (вы́боры) мн. seçim

    всео́бщие вы́боры — genel seçim

    вы́боры прези́диума — başkanlık divanı seçimi

    ••

    на вы́бор — seçmece ( в торговле)

    Русско-турецкий словарь > выбор

См. также в других словарях:

  • yer vermek — 1) önemli saymak, saygı göstermek Etrafını zehirleye zehirleye yaşadıktan sonra hâlâ insanlar ona kendi aralarında bir yer veriyorlardı. M. Yesari 2) bir olaya yol açmak, imkân tanımak 3) önemli bir görev vermek 4) kendi yerini bir başkasına… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer açmak — 1) bir kimseye oturması için yer hazırlamak 2) mec. yer bırakmak, imkân vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tatır yer — kıraç yer, I, 361 tat ıtmak tadılmak, tadına tesir etmek, tat vermek, II, 299 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sütununu açmak — yer vermek, yayımlamak Sanat dergilerinden biri bir ara, genç şairlere sütunlarını açmıştı. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altlamak — i, man. Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadrolandırmak — i Kadroda yer vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sanayileşmek — nsz Üretimde makine, tezgâh vb. maddi üretim araçlarına giderek daha çok yer vermek, endüstrileşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kucak (veya kucağını) açmak — 1) (birine) korumak Paris teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. R. N. Güntekin 2) (birine) sığınacak yer vermek Her çalışmak isteyene kucak açmışlardı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAYAL-PERESTLİK — Kelâmda hakikatı rencide edecek şekilde lüzumsuz hayallere yer vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEŞBİH-PERESTLİK — Kelâmda lüzumundan fazla teşbihe yer vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»